Beslenme biliminin bugünkü kadar ileri olmadığı yıllar öncesinde D vitamininin bilinen yegane faydası kalsiyum ve fosfor minerallerinin bağırsaklarda emilip kemik ve diş dokularına taşınmasına yaptığı katkıydı. Doğrusu bu katkıyı da küçümsemek haksızlık olur. Zira, sağlam kemikler ve düzgün dişler için D vitamini gerçekten son derece önemli. Öyle ki D vitamini yokluğunda raşitizm ve kemik erimesi gibi hastalıkalr ortaya çıkıyor. Ancak artık biliyoruz ki D vitamini kemik ve dişleri güçlendirmenin ötesinde başka işlere de yarıyor.
D vitamininin yeni keşfedilen ve henüz tam olarak çözemediğimiz faydalarında birisi de beyinle ilgili. Bilim adamları bu durumu D vitamini metabolitlerini beyin dokularında bulunca anlamışlar. Beyinde D vitamini bulmak önemli bir gelişme çünkü beyin dokuları vücudun geri kalanından beyin-kan bariyeri denen bir yapıyla ayrılmış durumda ve beyinde bir şe yaramayacak maddelerin beyne girmesine izin verilmiyor. Yani D vitamini metabolitleri beyinde bulunuyorsa beyinde mutlaka bir görevleri vardır. Bu görevin ne olduğu konusunda araştırmalar devam ediyor ama bazı tahnminler var.
İlk olarak D vitamini çeşitli nerotransmiterlerin üretimini sağlıyor. Böylelikle beyin hücreleri olan nöronların çalışmasını kontrol ediyor. Zaten yapılan bazı çalışmalarda beyin hastalıkları olanlarda D vitamini eksikliği tespit edilmiş. Alzaymır ve Parkinson gibi beyin hastalıklarından söz ediyoruz. Bir başka deyişle yeterince D vitamini almamak beyniniz açısından çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir.
D vitamini ne işe yarar, sorusuna bilim adamlarının ortaya attığı yanıtlardan birisi de neroprotektik yani neronları koruyucu etki. Ayrıca D vitamini nörün büyüme faktörü adı verilen yapıları harekete geçirerek yeni beyin hücrelerinin doğmasını da sağlıyor olabilir.
Sonuç olarak, D vitamini konusunda soru işaretleri henüz tam olarak ortadan kaldırılamadı. Kesin olan yeterince D vitamini almamız gerektiği.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder